avatar

Emanet Saydım O'nu Kendime...
...nedenleri bende.

18/02/2015
Serap Eflanlı

Yıllar öncesinden adını bildiğim, daha sonrasında ortak dostlar ve tanıdıklar nedeniyle selâmlaştığım; çoook sonrasında, bir kadın olarak, "eeee, bu iş çok uzadı, hazırdan tanıdık, işinin ehli biri de var; kendime yeni yaş  hediyesi olarak özel bir sağlık kontrolü yaptırma vaktim geldi diyerek, hizmet verdiği kliniğe gittiğim; dolayısıyla benim, en mahremimi gören, bilen ve sonunda bana, hem iç rahatlatıcı sözler söyleyip, yetmez bir de şapşahane bir rapor sunan sevgili insan, benim bu anımdan iki ay sonra evinde, doğal nedenlerle ölü bulunduğunda; sevgili arkadaşım, dostum, ablam, annem Seda, ".... O'nun öldüğünü, söylemeye utanıyorum... " dedi. Ölüm karşısında duyduğum, en can acıtıcı cümleydi... 

Bugünlerde beynimin içinde, duyduğum bâzı kelimeler, cümleler dolanıyor. Doğal yollarla, zaten bekliyorduk, kaza geçirmiş, katledilmiş... nerden bileyim işte, gidişin her türlü şekliyle ilgili, "... O öldü..." demekten utanmak... cümlesi, son bir haftada hissettiklerimi çok iyi özetliyor.

Ayrıca "... eeee, nasıl olmuş olay? nasıl ölmüş yani?.. "... ama, O'da .... dikkat etseydi keşke, di mi?" gibi soru ve yorumlara, çok ama çok sinir oluyorum. Ne farkeder hocam? Bir ölüm, ne kadar dramatikse ya da magazinelse o kadar mı kıymetli? Ya da gidene, gidenin yakınlarına biyolojik olarak yakın değilsen, yanında olmamak mı gerekir?

Birinci dereceden, (o da ne demekse) yakın olmak gerekmiyor giden ya da kalanlarla... Sen, elini tuttuğun, gözünün taaa içine baktığın, acılarını almak için gönüllü olduğun ve fakat alamadığın insanların, yanında olmalısın. "Aradık, konuştuk. Gitmeye gerek yok" hâlinin bir adım ötesidir bu ve O'nların bunu farkedip etmemesinin, hiç ama hiç önemi yoktur.

Eğer ki, toplumsal bir travmaya neden olan bir katledilişin anmalarında var oluyorsak, yaşadığımız coğrafyada kadına her yerde, trafikte de özellikle motorsikletlilere uygulanan terörü biliyorsak ve varsa eğer dikkatsizliği ya da paniği ölüme giden gencecik bir bedenin; uğurlanışına gidilmiyorsa, karşı da durulmamalı. Kim, kimin için daha kıymetli ya da değil bunun kararını herkes kendisi verebilir.

Özgecan'ı öldüren "hasta" diye tanımlanan şoför, Kadıköy'de camının kırılmasına sebep olan kartopunu atan gazeteci Nuh'u bıçaklayarak ödüren "esnaf" ve nasıl yaptılarsa sevgili Erdem'i, güpegündüz korkutan araçları kullananlar, benim "öldüğünü" söylemeye utandıklarım... O'nlar sizi uyutmayacak...

Yorumlar Yorum Yap

Son Yazılar